2. "Efendiler, bütün kara ve denizleri, onların içindeki her
şeyi yöneten kişiler en güçlüler değiller midir?
3. Ama kral onlardan daha güçlüdür. O onların efendisi ve
kralıdır. O ne derse ona uyarlar.
4. Eğer onların savaşmasını isterse, yaparlar. Onları düşmana karşı
yollarsa, giderler. Dağları, surları, kaleleri fethederler.
5. Onlar ölür, öldürürler, ama kralın buyruklarına karşı
gelemezler. Zafer kazansalar bile, elde ettikleri bütün ganimeti krala
getirirler.
6. Aynı şekilde, orduda hizmet vermeyen ya da savaşmayan, ama
toprağı süren herkes, ne zaman tohum ekip ekin toplarsa, bir kısmını krala
getirir. Herkes krala vergi vermek zorundadır.
7. Sonuç olarak, o tek adamdır! Birinin öldürülmesini buyurursa,
öldürülür. Birinin serbest bırakılmasını buyurursa, bırakılır.
8. Saldırmalarını buyurursa, saldırılır, "Yakıp yok
edin" derse, hemen uygulanır. Bina etmelerini buyurursa, yapılır,
9. kesip biçmelerini buyurursa, kesilir, dikmelerini buyurursa,
dikilir.
10. Onun halkı, ordusu ona itaat ederler. Dahası, o uzanıp
yaslanır, yer-içer, uyur
11. ama, onun etrafında nöbet tutulur, hiç kimse onun kişisel
işlerine karışamaz, ne de ona itaatsizlik edebilir.
12. Efendiler, kendisine bu denli itaat edildiği için, neden kral
en güçlü olmasın?" Böylece ikinci adam da konuşmasını bitirdi.
13. Daha sonra kadınlar ve gerçekle ilgili düşüncelerini söyleyen
üçüncü adam Zerubbabil konuşmaya başladı:
14. "Efendiler, kral uludur, erkekler çoktur, şarap da
güçlüdür. Ama hepsini yöneten kimdir? Kadınlar değil mi?
15. Kadınlar, kralları, denizlerle kıtaları yöneten tüm insanları
doğurdu.
16. Onlar kadından geldiler. Kadınlar, şarabın kaynağı üzüm
bağlarını kuran pek çok erkeği büyüttü.
17. Erkeğin giysilerini kadınlar yapar, onlar erkeğe şan getirir.
Erkekler, kadınlar olmaksızın var olamazlar.
18. Eğer erkekler altın, gümüş ya da başka herhangi güzel bir şey
toplayıp sonra hoş görünüşlü güzel bir kadın görürlerse, bütün ellerindekini
hayranlıkla, şaşkınlıkla kadına bakma uğruna kaybetmeye razı olurlar.
19. Bütünüyle onu, altına, gümüşe ve diğer benzer güzel şeylere
tercih ederler.
20. Bir erkek, onu yetiştiren kendi öz babasını, kendi ülkesini
bırakıp karısına bağlanır.
21. Babası, annesi ya da ülkesine ilişkin en ufak bir düşüncesi
olmadan, karısıyla günlerini geçirir.
22. Bu nedenle mutlaka bilmelisiniz ki, kadınlar sizleri
yönetmektedir! "Çalışıp didiniyor, zahmet çekiyor, sonra da her şeyi
getirip kadınlara vermiyor musunuz?
23. Bir erkek, kılıcını alır, soyup talan eder, denizlere,
ırmaklara yelken açıp uzaklara gider.
24. Aslanlarla karşılaşır, karanlıklarda yürür, çalıp
yağmaladığında, onları geri, sevdiği kadına getirir.
25. Bir erkek, karısını anne ve babasından daha fazla sever.
26. Pek çok erkek kadınlar yüzünden aklını kaybedip köle oldu.
27. Bazıları mahvoldu veya sürçtü ya da günah işledi.
28. Şimdi bana inanmıyor musunuz?
"Gücüyle ulu olan kral değil midir? Uluslar ona dokunmaktan
korkmazlar mı?
29. Ancak, ben onu şanlı Baartakus'un kız kardeşi olan kral
cariyesi Apeme'yle gördüm. O kralın sağ tarafında oturur,
30. kralın başından tacını alıp kendi başına koyar, sol eliyle de
krala şamar atardı.
31. Kral da buna ağzı açık şaşkın şaşkın bakardı. Cariye krala
gülümserse, o da gülerdi. Ona öfkelenirse, kendisiyle barışması için cariyenin
gönlünü alırdı.
32. Efendiler, bu tür şeyler yaptıkları için kadınlar güçlü değil
midirler?"
33. Kralla soylular sadece birbirlerine baktılar.
Sonra Zerubbabil gerçek hakkında konuşmaya başladı:
34. "Efendiler, kadınlar güçlü değil midir? Yeryüzü çok
engin, gökyüzü çok yüksek! Güneş bir günde gökyüzünde dönüp yerine geri
gelmekte ne kadar hızlı.
35. O ki, bu şeyleri dolduran, yüce değil midir? Ama gerçek bütün
bunlardan yüce, daha güçlüdür.
36. Bütün yeryüzü gerçek üzerine kurulu ve cennet onu kutsar.
Tanrı'nın tüm işleri titretip ürpertir. O'nda hiçbir kötülük yoktur. Şarap
kötüdür, kral günahkârdır, kadınlar kötüdür, insanın tüm soyu günahkârdır.
Buna benzer şeyler ve onların bütün işleri adaletsizdir.
37. Onlarda hiç bir doğruluk yok, günahlarının içinde mahvolacaklar.
38. Ama gerçek ebedidir, daima güçlüdür. Sonsuza kadar kalıcı ve
egemen olacaktır.
39. Onda kesinlikle kayırıcılık ve ayrıcalık yoktur. O sadece
kötülük ve günahın yerine doğru olanı yapar. Tüm insanlar onun işlerini
onaylar.
40. Onun yargılarında doğru olmayan hiçbir şey yoktur. Kuvvet ve
krallık makamı, güç ve görkem ona özgüdür. Tanrı gerçeği kutsasın!"
41. Konuşmasını bitirir bitirmez bütün insanlar bağırıp,
"Büyük olan gerçektir, o her şeyin en güçlüsüdür!" dediler.
42. Bunun üzerine kral ona, "Ne dilersen dile" dedi,
"Yazılandan daha fazlasını iste, sana vereceğiz. Çünkü, senin en bilge
kişi olduğuna karar verildi. Sen yanımda oturacak, benim erkek akrabam
çağrılacaksın."
43. O da kralı
şöyle yanıtladı: "Kral olduğun gün Yeruşalim'i yeniden kurma kararını
44. ve Koreş Babil'i yıkmaya başladığı zaman Yeruşalim'den alıp götürdüğü
tüm kapları oraya geri göndermek üzere içtiğin andı anımsa.
45. Aynı zamanda sen, Kildanlılar Yahuda'yı yerle bir ettiklerinde
Edomlular'ca yakılan tapınağı da yeniden kurmak üzere ant içmiştin.
46. Şimdi, ey kral hazretleri, benim dileğim, sizden isteğim
şudur. Bu sizin ününüze de yaraşır. Bu yüzden kendi dudaklarınızla Göklerin
Kralı'na içtiğiniz andı yerine getirebilmeniz için dua ediyorum."
47. Kral Darius ayağa kalkıp Zerubbabil'i öptü. Tüm
haznedarlarına, bölge valilerine, generallerine ve valilerine mektuplar
yazdı. Onların ona ve onunla birlikte gidip Yeruşalim'i yeniden kuracak
olanların hepsine muhafızlar vermelerini istedi.
48. Kili-Suriye ve Fenike'deki bölge valilerine, Lübnan'dakilere
kentin binası için Lübnan'dan Yeruşalim'e sedir ağacı getirip kendisine kentin
inşasında yardımcı olmaları için mektuplar yazdı.
49. Ayrıca Yeruşalim'e dönmek isteyen Yahudiler'in yararına da bir
mektup yazdı. Hiç bir memur, vali, bölge valisi veya haznedar onları rahatsız
etmeyecekti.
50. Yerleşecekleri ülkede vergiden muaf olacaklardı. Edomlular
önceden ele geçirdikleri köyleri Yahudiler'e teslim edecekti.
51. Tapınağın onarımı tamamlanıncaya kadar her yıl 20 talant gümüş
toplanacaktı.
52. Ek olarak, buyruklar uyarınca hergün sunulması gereken 17
yakmalık sunu için yılda 10 talant gümüş toplanacaktı.
53. Babil'den çocukları ve kâhinleriyle birlikte kentin onarımı
için gelen herkesin özgürlüğü garanti altına alınacaktı.
54. Kâhinler desteklenecek, hizmet sırasında giydikleri giysiler
hazırlanacaktı.
55. Kral, tapınağın onarılıp Yeruşalim'in inşa edilmiş olacağı güne
kadar Levililer'e destek sağlanacağını yazdı.
56. Kenti koruyacak olan herkese arazi ve maaş sağlanacaktı.
57. Kral, Koreş'in ayırıp Babil'e götürdüğü tüm kapları Yeruşalim'e
geri göndermesi için de buyruk verdi.
58. Genç adam
Zerubbabil dışarı çıktığında yüzünü Yeruşalim'e çevirip gökyüzüne kaldırdı.
Göklerin Kralı'na şükretti:
59. "Başarı
senden, bilgelik senden; yücelik ve görkem senindir. Ben senin kulunum.
60. Bana
bilgeliği veren sensin, övülmeye layıksın. Sana şükranlarımı sunuyorum, ey
atalarımızın Rabbi!"
61. Böylece
Zerubbabil kralın yazdırdığı mektupları alıp Babil'e gitti. Olanları bütün
kardeşlerine anlattı.
62. Onlar da bu
olanakları sağlayan atalarının Tanrısı'na şükredip O'nu övdüler. Halk gidip
Yeruşalim'i ve Tanrı'nın adıyla anılan tapınağı yeniden kurmaya hazırlandı.
Yedi gün boyunca şenlik içinde ziyafet verdiler.